YENİ ÇEK KANUNU TASARISI













ÇEK KANUNU TASARISI
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı, çek defterlerinin  içeriklerine, çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve  kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya  ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere  aykırılık hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları  belirlemektir.
(2) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.
Bankanın araştırma yükümlülüğü, çek hesapları ve çek defterleri 
MADDE 2- (1) Bankalar, çek hesabı açılması  ile ilgili olarak bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine  getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun  hükümlerine göre araştırırlar; ayrıca ilgili kişinin ekonomik ve sosyal  durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler.
(2) Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin  adlî sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus  cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini,  vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını,  esnaf ve sanatkâr olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını almak ve  çek hesabının kapatılması hâlinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren  on yıl süreyle saklamakla yükümlüdür. Yerleşim yeri yurt dışında bulunan  kişiler, bankaya kendileri ile ilgili olarak Türkiye’de bir adres bildirmek  zorundadır. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması hâlinde, çek  düzenleyenin bankaca bilinen adresleri, talebi hâlinde hamile verilir.
(3) Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan  açılamaz. Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri  verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkâr olup  olmadığı ve kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı  hususunda bankaya yazılı beyanda bulunur. Tüzel kişiler adına verilecek  beyannamede ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan  veya imza yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı  bulunmadığı belirtilir.
(4) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek  kişinin, yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu  tüzel kişiye çek defteri verilmez.
(5) Çek defterleri bankalarca bastırılır.
(6) Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Maliye Bakanlığı,  Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin görüşü  alınarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmî Gazetede yayımlanacak  tebliğle düzenlenir. Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile  hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılır.  Hamiline düzenlenecek çekler için sadece bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği  ayrı çek hesapları açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, hamiline çek defteri  yapraklarının kullanılması gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline”  ibaresi matbu olarak yer alır.
(7) Çek defterinin her bir yaprağına;
a) Çek hesabının numarası,
b) Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,
c) Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,
ç) Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası,
yazılır.
(8) Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek  üzerine açıkça yazılır.
(9) Türk Ticaret Kanunundaki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu  maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin geçerliliğini etkilemez.
(10) Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da  mevduat veya katılım fonu zamanaşımı süresinin dolması üzerine kapatılabilir.  Çek hesabı kapatıldıktan sonra, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre  kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler karşılıksızdır işlemine tabi  tutulur.
İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası 
MADDE 3- (1) Karşılığı bulunan çek, hesabın  bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa  vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu  şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak  suretiyle ödenir.
(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü  olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak  yapılır.
(3) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz  edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak  koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak  koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını,
ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek  defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi  sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu  tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde  tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında  belirlenir ve Resmî Gazetede yayımlanır.
(4) Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka  yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın  yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve  soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu  husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak  suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız  kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde,  karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
(5) Kısmi ödeme kabul edilmiş olsun veya olmasın, çekin tamamen veya kısmen  karşılıksız çıkması hâlinde, ikinci ve üçüncü fıkralar hükmüne göre  karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra, ön ve arka yüzünün fotokopisi çekilerek  bankada saklanır ve çek hamile geri verilir.
(6) Banka;
a) Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin  geciktirilmesi,
b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin  geciktirilmesi,
hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası öder. Bu  hâllerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine  İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz.
            (7) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz  edilen çekin karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen  veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip  yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip  yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi  içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması  şarttır.
Bankaların bildirim yükümlülüğü
MADDE 4- (1) Hamiline çek hesabı sahiplerinin açık  kimlikleri, adresleri, vergi kimlik numaraları, bu hesaplardan ödeme yapılan  kişilere ait bu bilgiler ile bu kişilere yapılan ödemelerin tutarları ve  üzerinde vergi kimlik numarası bulunmayan çeklere ilişkin bilgiler, ilgili  bankalar tarafından, dönemler itibarıyla, Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik  ortamda bildirilir. Bildirim dönemleri ve süreleri Türkiye Bankalar Birliği ve  Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin görüşleri alınarak Gelir İdaresi Başkanlığı  tarafından belirlenir.
(2) Tacir tüzel kişi veya onun faaliyetleri ile ilişkilendirilmek kaydıyla,  tüzel kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların ilgili bulunduğu veya tüzel  kişinin veya ortaklarının etkisi altında bulundurduğu gerçek kişiler ile tüzel  kişinin yönetim organında görev alan veya temsilcisi sıfatını taşıyan gerçek  kişiler adına açılmış olan çek hesapları, tacir tüzel kişiye ait kabul edilir.  Söz konusu ilişkinin varlığına yönelik emarelerin bulunması hâlinde, hesabın  bulunduğu banka şubesi durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirir.
(3) Bankalar, hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek  düzenlendiğini tespit etmeleri hâlinde, mevcut delilleriyle birlikte durumu,  tespit tarihinden itibaren en geç bir hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve  Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür.
Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı 
MADDE 5- (1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre  kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi  yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir  çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.  Ancak, hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan  miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma  yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma  yasağının devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için bankaya ibraz  edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap  sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde  görülür.
(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında  bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin  tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle  görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa  yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili  banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür.
(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir  başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez.
(4) Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri  düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanunî ibraz süresi içinde  ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi  hakkında, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, sulh ceza hâkimi tarafından,  karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek düzenleme ve çek hesabı açma  yasağı kararı verilir.
(5) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ile ilgili olarak,  herhangi bir adres değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece ilgilinin çek  hesabı açtırırken bildirdiği adrese 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat  Kanununun 35 inci maddesine göre derhal tebligat çıkarılır. Adresin bankaya  yanlış bildirilmesi veya fiilen terkedilmiş olması hâlinde de, tebligat yapılmış  sayılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan  kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle  yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan  kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde,  düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme  tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap  bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür.
(8) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler,  güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı  Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına  elektronik ortamda bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara yapılacak duyurulara  ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının uygun görüşü alınarak Türkiye  Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir.
(9) Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan soruşturma veya  kovuşturma neticesinde;
a) Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
b) Mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi  veya davanın reddine,
karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma  yasağının kaldırılmasına da karar verilir. Bu karar, kesinleşmesi hâlinde,  Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına sekizinci fıkradaki usullere göre bildirilir  ve ilân olunur.
(10) Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı  kararına yapılan itirazın kabulü hâlinde, bu kararla ilgili olarak da sekizinci  fıkradaki bildirim ve yayımlanma usulü izlenir.
(11) Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle kamu davasının açılmasının  ertelenmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, önödemeye ve 4/12/2004  tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 297 nci maddesinin üçüncü  fıkrasındaki tebliğnamenin tebliğine ilişkin hükümler uygulanmaz.
Etkin pişmanlık ve yasak kararının kaldırılması
MADDE 6- (1) Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı  bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095  sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak  faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında;
a) Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer  olmadığına,
b) Kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
c) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün  sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,
karar verilir.
(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten veya bu  cezayı ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan itibaren üç  yıl ve her hâlde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra,  hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını  isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Çek düzenleme ve çek  hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın  kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına 5 inci maddenin sekizinci  fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilân olunur.
Diğer ceza hükümleri
MADDE 7- (1) Tacirin ticarî işletmesiyle ilgili iş ve  işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve  düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren  banka görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına  hükmolunur.
(3) 2 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki yükümlülüğe aykırı olarak bankaya  gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile  cezalandırılır. Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek  düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim  organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye  çek defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli güne kadar adlî para  cezası ile cezalandırılır.
(4) Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe  rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla  kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının  hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın  kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi,  şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan  kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç  oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile  cezalandırılır.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan  kişi adına çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası  ile cezalandırılır.
(8) Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında  çek defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz  güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
(9) Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi,  bu aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir yıla kadar hapis cezası  ile cezalandırılır.
(10) 2 nci maddenin, sağlanması ve saklanması gereken bilgi ve belgelere  ilişkin hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin karşılıksız çıkması  dolayısıyla hamili tarafından talep edilmesi üzerine düzenleyicinin banka  kayıtlarındaki adreslerinin kendisine verilmemesi hâlinde, ilgili bankaya  Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar  idarî para cezası verilir.
Hesaben ödeme
MADDE 8- (1) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, çeklerin  banka şubeleri arasında hesaben ödenmesini sağlayacak tüzel kişiliği haiz  sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. Türkiye Cumhuriyet  Merkez Bankası, bu yetkiyi uygun göreceği başka bir kuruluş aracılığıyla da  kullanabilir.
(2) Hesaben ödeme sisteminin kuruluş ve işleyişi, Türkiye Cumhuriyet Merkez  Bankasınca çıkarılacak ve Resmî Gazetede yayımlanacak bir yönetmelikle  düzenlenir.
(3) Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde çeklerin fizikî olarak ibraz  edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden bankalararası takas odaları  aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi,  6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu maddesine göre takas odasına ibraz  hükmündedir.
(4) Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 3 üncü maddenin  üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dâhil, kısmî ödeme yapılmaz. Bu  durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan  kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli  karşılığının olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka tarafından, hesapta  bulunan kısmî karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle  bloke edilir.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
MADDE 9- (1) 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle  Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile  26/2/2003 tarihli ve 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek  Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun  geçici 1 ilâ geçici 5 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez  Bankasınca bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, 2 nci  maddeye göre yayımlanacak tebliğde belirlenen esaslara uygun olarak yeni çek  defterleri bastırırlar.
(2) Bankalar, 1/7/2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini  verir ve ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş çeklerle ilgili  olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 26/9/2004  tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır.
(4) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 3167 sayılı Kanun hükümlerine  istinaden karşılıksız çek keşidesi suçundan dolayı açılmış olan davalar  bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam eder.
(5) 31/12/2011 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce  çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.
(6) Bu Kanunun 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca yapılacak  bildirimler, 1/7/2010 tarihine kadar yazılı ortamda yapılabilir.
(7) Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3167 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi  uyarınca kurulmuş olan Bankalararası Takas Odaları Merkezi, bu Kanunun 8 inci  maddesinde öngörülen tüzel kişiliği haiz sistem kuruluncaya kadar faaliyetlerine  devam eder ve yeni kurulacak tüzel kişiliğe herhangi bir işleme gerek  kalmaksızın devrolunur. Yeni kurulacak tüzel kişilik bu devir nedeniyle doğacak  her türlü vergi, resim, harç ve fondan muaftır.
GEÇİCİ MADDE 2- (1) 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde  tanımlanan suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi itibarıyla, haklarında soruşturma  veya kovuşturma başlatılmış ya da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan  kişilerin;
a) Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda  anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi  tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşmada  öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının  ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması,  şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz.
b) Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre ödenmesi gereken miktarı belirli  vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, kendisi veya yasal  temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi  hâlinde, anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar, soruşturma  veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına  karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten  itibaren iki yılı geçemez. Taahhütnamenin bir örneği alacaklıya gönderilir.
(2) Birinci fıkrada yazılı anlaşma veya taahhütnamenin en geç 1/4/2010  tarihine kadar düzenlenmiş ve mercilerine verilmiş olması şarttır.
(3) Soruşturma veya kovuşturmanın durması hâlinde dava zamanaşımı; hükmün  infazının ertelenmesi veya durdurulması hâlinde ise ceza zamanaşımı işlemez.
(4) Anlaşmanın gereği gibi ifa edilmiş veya bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne  göre ödenmesi gereken miktarın ödenmiş olması hâlinde; kovuşturmaya yer  olmadığına, davanın düşmesine veya hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan  kaldırılmasına karar verilir.
(5) Şikâyetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya taahhüde uyulmadığının  tespiti hâlinde, soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına devam  edilir.
(6) Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen  veya durdurulan kişi hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin  üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar  verilebilir.
Yürürlük
MADDE 10- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 11- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu  yürütür.

http://rahmiofluoglu.wordpress.com/

0 yorum:

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz’’

 
Karşılıksız çek mağdurları © 2010 | ByNcdt