Yargıtay 3167 Yürürlükte değil


Yargıtay Kararlar Dergisinin Nisan 2011 tarihli sayısında yayınlanan bir kararında aynen şöyle deniyor:
“ÖZET : Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunda, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan “Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.” hükmü gereğince sanıklar hakkında 2918 sayılı Yasa’nın 119. maddesinin “İşlenen Suçlar Nedeniyle Sürücü Belgelerinin Geri Alınması ve Yerine Getirilmesi” uygulanmasına olanak bulunmadığı dikkate alınmalıdır.

Sanığın, suç konusu uyuşturucu maddenin nakledilmesi sırasında, asıl faillerle birlikte başka bir araçla yol kontrolü yaptığı, suçun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiğine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle “suçun işlenmesine yardım eden” konumunda olduğu dikkate alınmalıdır.”
Bu karar ile ilgili olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesi başkanından bilgi istedik. Şöyle:
SAYIN; MAHMUT GÜL’E İLETİLMEK ÜZERE
SAYIN: MAHMUT GÜL
YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ BAŞKANI
KONU: 09.03.2010GÜN, 2009/14108ESAS, 2010/5281SAYILI KARAR VE 3167 SAYILI YASA
Daireniz 09.03.2010 tarihli 2010/5281 sayılı kararında şöyle demektedir:
“….5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanıklar hakkında 2918 sayılı Yasa’nın 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,….”
Dairenin yukarıdaki açıklaması aynı şekilde 3167 sayılı yasa içinde geçerli değil midir? 5237 sayılı yasanın 5.maddesi ve 5252 sayılı yasanın geçici 1. Maddesi 3167 sayılı yasayı da kapsamaz mı?
Dairenizin 3167 sayılı yasa ile ilgili bahsi geçen konu ile ilgili verdiği karar ile yukarıda anılan karar arasında ciddi bir çelişki yok mu?
Not: Bu kararları yayınlayacağımız kitapda, dergilerde, internet haber sitelerinde haber yapacağımızdan yanıltıcı bilgi vermeme adına bizi aydınlatmanızı saygı ile talep ediyoruz.
DAİRENİN KARARININ TAMAMI AYNEN ŞÖYLE:
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 2009/14108
K. 2010/5281
T. 9.3.2010
• DİĞER KANUNLARDA YER ALAN 5237 SAYILI KANUNA AYKIRI OLAN DÜZENLEMELER ( 5252 S.K. Geçici Madde 1 Uyarınca 2918 S.K. Md. 119′un Uygulanamayacağı – Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak )
• SÜRÜCÜ BELGELERİNİN GERİ ALINMASI VE YERİNE GETİRİLMESİ ( 5252 S.K. Geçici Madde 1 Uyarınca 2918 S.K. Md. 119′da Yer Alan Hükmün Uygulanamayacağı – Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak )
• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMAK ( Sanığın Suçu İşlediğine Dair Delil Bulunamadığı – Asıl Faillerle Birlikte Başka Bir Araçla Yol Kontrolü Yaptığı/Suça Yardım Eden Konumunda Olduğu )
• ASLİ FAİL ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak/Sanığın Suçu İşlediğine Dair Delil Bulunamadığı – Asıl Faillerle Birlikte Başka Bir Araçla Yol Kontrolü Yaptığı/Suça Yardım Eden Konumunda Olduğunun Kabul Edileceği )
• YARDIM ETMEK ( Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak – Asıl Faillerle Birlikte Başka Bir Araçla Yol Kontrolü Yaptığı/Suça Yardım Eden Konumunda Olduğunun Kabul Edileceği )
5237/m. 39, 188
ÖZET : Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunda, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan “Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır.” hükmü gereğince sanıklar hakkında 2918 sayılı Yasa’nın 119. maddesinin “İşlenen Suçlar Nedeniyle Sürücü Belgelerinin Geri Alınması ve Yerine Getirilmesi” uygulanmasına olanak bulunmadığı dikkate alınmalıdır.
Sanığın, suç konusu uyuşturucu maddenin nakledilmesi sırasında, asıl faillerle birlikte başka bir araçla yol kontrolü yaptığı, suçun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiğine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle “suçun işlenmesine yardım eden” konumunda olduğu dikkate alınmalıdır.
DAVA : Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanıklar Abdulgani, Mustafa, Mahmut ve Veysi hakkında DİYARBAKIR 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu, 17.03.2009 tarihinde 2008/331 esas ve 2009/154 karar sayı ile kurulan mahkûmiyet hükümlerinin sanıklar Mustafa ve Mahmut ile müdafiileri ve sanıklar Abdulgani ve Veysi müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzeltilerek onama isteyen tebliğnamesi ile 14.09.2009 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : A- Sanık Abdulgani hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecinin yasaya uygun olarak yapıldığı; delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı; eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı; vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı; eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ( ONANMASINA ), suçun niteliği ile hükmolunan ceza miktarı ve tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin ( REDDİNE ),
B- Sanıklar Mustafa ve Veysi hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince sanıklar hakkında 2918 sayılı Yasa’nın 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Mustafa ve müdafii ile sanık Veysi müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ); ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
Hüküm fıkrasında yer alan sanıklar hakkında 2918 sayılı Kanunun 119. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, hükümlerin ( DÜZELTİLEREK ONANMASINA ),
C- Sanık Mahmut hakkındaki hükmün incelenmesi:
Sanığın, suç konusu uyuşturucu maddenin nakledilmesi sırasında, asıl faillerle birlikte başka bir araçla yol kontrolü yaptığı, suçun kanuni tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiğine ilişkin delil bulunmaması nedeniyle “suçun işlenmesine yardım eden” konumunda olduğu dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), 09.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

2 yorum:

  1. ekm2510 dedi ki...:

    3167 ye karşı direnin arkadaşlar

  1. Adsız dedi ki...:

    3167 bitmiştir , ısrar etmenin ve olmayan bir yasadan hala cezaevlerinde insanları tutmanın , yargılamanın , göz yaşı akıtmanın bir anlamı yoktur.
    Özel yasalardan olan markalar kanunu ve trafik kanununu nasıl bitirdiyseniz ; o halde 3167 sayılı eskimiş köhne cezayıda tarihe gömün artık..

    —– HUKUK EKONOMİK GEREKÇELİ KARAR ALMAZ , ALAMAZ !!!!!!!!!!!

    İtalyan ceza felsefecisi Carrera’yı anmalıyız… Diyor ki Carrera : “Bir tek kişinin bile hukuksuz yere hürriyetinin bağlanmasındansa, yüzlerce suçlunun dışarıda gezmesini yeğlerim.

    İYİ OLMAK KOLAYDIR , ZOR OLAN ADİL OLMAKTIR . V.HUGO
    ekm2510

Yorum Gönder

“Hiç kimse yalnızca borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz’’

 
Karşılıksız çek mağdurları © 2010 | ByNcdt